Kara Yazı Hikayesi Nedir? Farklı Bakış Açılarıyla Kaderin Sessiz Anlatısı Giriş: Aynı Hikâyeye Farklı Pencerelerden Bakmak Bazı hikâyeler vardır ki, onları anlamak için yalnızca olay örgüsünü bilmek yetmez; o hikâyeye farklı gözlerle, farklı kalplerle bakmak gerekir. “Kara Yazı” da tam olarak böyle bir anlatıdır. Yüzyıllardır sözlü kültürden yazılı edebiyata, halk masallarından modern romanlara kadar uzanan bu hikâye, kaderin kaçınılmazlığıyla insanın iradesi arasındaki ince çizgiyi sorgulatır. Peki, “Kara Yazı” hikâyesi nedir ve insanlar bu hikâyeyi nasıl okur? Gelin, hem erkeklerin objektif ve veri odaklı yaklaşımıyla hem de kadınların duygusal ve toplumsal bakış açısıyla bu kadim anlatıyı birlikte keşfedelim. Kara Yazı Hikâyesinin…
8 YorumEtiket: bir
Burun İçine Ne İyi Gelir? (Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Adalet Penceresinden) Mahalle toplantılarında bazen en çok konuşulan şey büyük politikalar değil, burnumuzdaki küçük sızılar olur. Çünkü nefes almanın kolaylaştığı bir gün, işe yetişmekten çocukları yatırmaya kadar her şeyi daha katlanılır kılar. Bugün “Burun içine ne iyi gelir?” sorusunu yalnızca sağlık tüyolarıyla değil; toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adaletin gölgesinde, birbirimizi duyup dinlemeye davet eden bir çerçevede konuşalım. Empatinin ve Analizin Yan Yana Yürüdüğü Bir Yol Bu yazıda iki yaklaşımı yan yana getireceğim: toplumsal etkileri ve duygusal yükleri görünür kılmaya çalışan empatik bir bakış ve pratik planlar üreten analitik bir bakış.…
4 YorumAdnan Kaşıkçı Yaşıyor mu? Efsanenin Gölgesinde Saklı Gerçek Bazı isimler vardır ki ölse bile tartışmalar bitmez. Bazı hayatlar ise biter ama etkileri asla sona ermez. İşte Adnan Kaşıkçı da tam olarak böyle bir figür. Bu yazıda size sıradan bir biyografi sunmayacağım. Aksine, efsaneleşmiş bir ismin gölgesinde saklanan gerçekleri cesurca masaya yatıracağım. Kimilerinin kahraman, kimilerinin ise yozlaşmış bir sistemin sembolü olarak gördüğü Kaşıkçı, hâlâ zihinlerde yaşıyor mu? Yoksa tarih onu çoktan unuttu mu? Adnan Kaşıkçı: Lüks, Güç ve Skandalların Adamı Adnan Kaşıkçı, 20. yüzyılın en tartışmalı figürlerinden biriydi. Suudi Arabistanlı silah tüccarı, milyarder, jet sosyetenin gözdesi… 1980’lerde dünyanın en zengin insanlarından…
8 YorumKürdan Otu: Doğal Şifanın Pedagojik Bir Yolculuğu Öğrenmek, bir insanın yaşamı boyunca gerçekleştirebileceği en derin, en dönüştürücü deneyimlerden biridir. Eğitimciler olarak bizler, her bir öğrencinin, her bireyin farklı bir öğrenme yolculuğuna çıktığını ve bu yolculuğun yalnızca akademik bilgileri değil, aynı zamanda bireysel gelişimi, toplumla olan ilişkilerini de şekillendirdiğini biliriz. Tıpkı öğretici bir metnin, bir düşüncenin ya da bir deneyimin, bir öğrencinin zihninde nasıl dönüştüğüne şahit olduğumuzda olduğu gibi, doğadaki şifalı bitkilerin de birer öğrenme aracına dönüşebileceğini gözlemlemek oldukça ilham vericidir. Bugün, geleneksel tıbbın önemli bir parçası olan kürdan otunun (Chlorophytum comosum) nasıl kullanıldığını ve bu bitkinin, sağlıkla ilgili pedagojik bir…
8 YorumYa Cami Nasıl Yazılır? – Erkekler Stratejik, Kadınlar Empatik, Klavyeler Şaşkın! Bir sabah kahvemi almış, sosyal medyada dolanırken önüme bir paylaşım düştü: “Cami mi, camii mi, cami’i mi, cami mi?” derken beynim Windows 95 gibi dondu. Dedim ki, tamam bugün “Ya Cami Nasıl Yazılır?” mevzusuna el atalım. Ama öyle sıkıcı bir dilbilgisi yazısı gibi değil, biraz erkek stratejisi, biraz kadın empatisi, bolca da kahkaha eşliğinde! Erkeklerin Cami Yaklaşımı: “Abi Çözümü Söyle, Uzatma” Erkekler için mesele basit: “Nasıl yazılıyor kardeşim, onu söyle, geç!” Onlara göre bu tür dilbilgisi tartışmaları, uzay mekiği hesaplamaları kadar gereksizdir. Bir erkek “Cami mi camii mi?” sorusunu…
6 YorumDepremde 3 Seviye Alarm Ne Demek? Edebiyatın Diliyle Sarsıntının Anlamı Kelimenin gücü bazen bir sarsıntıdan daha derindir. Bir cümle, bir yerin, bir insanın, hatta bir toplumun iç dengesini yerinden oynatabilir. Edebiyat, işte bu görünmez sarsıntıların tarihidir. Bugün “depremde 3 seviye alarm” ifadesi teknik bir açıklamadan ibaret gibi görünse de, bir edebiyatçının gözünde bu cümle; korkunun, uyanışın, dayanışmanın ve yeniden doğuşun sembolüdür. Her alarm bir cümledir; her titreşim bir hikâyenin başlangıcı. Kelimenin Depremi: Uyarının Edebî Yankısı Edebiyatta “alarm” sadece bir uyarı değil, aynı zamanda bir metafordur. Victor Hugo’nun “Sefiller”’inde toplumsal çanlar çalarken, Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza”’sında insan vicdanı alarm verir. Bu…
8 YorumGözlemevi Nedir Kısaca Özeti? Ekonomik Bir Perspektiften Geleceği İzlemek Ekonominin temelinde bir gerçek yatar: kaynaklar sınırlıdır, ama insan ihtiyaçları sınırsız. Bu gerilim, hem bireylerin hem toplumların kararlarını şekillendirir. İşte bu kararların sonuçlarını anlamak, öngörmek ve yönlendirmek için gözlemevleri devreye girer. Bir ekonomistin bakış açısıyla, “gözlemevi” yalnızca gökyüzünü değil, insan davranışlarını, piyasaların dalgalanmasını ve toplumsal refahın dinamiklerini de gözlemler. Gözlemevi, modern dünyada sadece teleskoplarla yıldızlara bakan bir yapı değil; aynı zamanda ekonomik veri, eğilim ve kararların merkezi haline gelmiştir. Gözlemevinin Tanımı: İzlemenin Ekonomik Boyutu Klasik tanımıyla gözlemevi, gök cisimlerini inceleyen bilimsel merkezdir. Ancak ekonomi biliminin bakış açısından bu kavram çok daha…
4 YorumKaynakların Sınırlılığı ve Ekonomik Seçimlerin Tavuk Kümesindeki Yansıması Ekonomi, özünde kıt kaynakların sonsuz ihtiyaçları karşılamak için nasıl kullanılacağını sorgular. Bu kavram yalnızca makro ölçekli piyasalarda değil, bir çiftlikteki tavuk kümesinde de geçerlidir. Gurk tavuk, içgüdüsel olarak yumurtalarının üzerine yatar ve civcivlerin çıkmasını beklerken aslında “sınırlı kaynak” problemiyle karşı karşıyadır. Enerjisi, zamanı ve besini kısıtlıdır. Dolayısıyla tavuğun yumurtalarını koruma süresi ve civcivlerin çıkış zamanı, sadece biyolojik değil, aynı zamanda ekonomik bir denge problemidir. Gurk Tavuk Civciv Ne Zaman Çıkar? Zamanlama ve Fırsat Maliyeti Bir gurk tavuğun civciv çıkarması ortalama 21 gün sürer. Bu süre, doğanın belirlediği bir “yatırım dönemi” olarak düşünülebilir.…
8 YorumIşkın otu ne demek? Bir dağ bitkisinden çok daha fazlası: kimlik, dayanışma ve toplumsal dönüşüm üzerine Bir bahar sabahı, Doğu Anadolu’nun yükseklerinde güneş yeni doğmuştu. Dağın eteklerinde, karın yeni çekildiği taşların arasından filizlenen ince, morumsu gövdeli bir bitki… Elinde sepetiyle yürüyen Zeynep, onu görünce gülümsedi: “İşte ışkın… Baharın ilk hediyesi.” Aynı anda yanında yürüyen Mehmet, hesaplı bir gözle baktı: “Vitamin değeri yüksek, taze tüketilirse bağışıklığı güçlendirir.” İki farklı bakış, iki farklı dünya… Biri doğayla kurduğu ilişkiyi sevgi ve anlam üzerinden tarif ediyor, diğeri işlev ve fayda üzerinden. Ama ikisi de aynı bitkinin karşısında duruyor: Işkın otu. Belki de ışkın tam…
8 YorumFeyzullah Tahsin Bensel Kimdir? Psikolojik Bir Bakış İnsan davranışlarını anlamak için yalnızca dışsal biyografik bilgileri değil, aynı zamanda kişilik özelliklerini, bilişsel süreçlerini, duygusal yönelimlerini ve sosyal ilişkilerini de mercek altına almak gerekir. Bir psikolog olarak merak uyandıran sorulardan biri şudur: “Feyzullah Tahsin Bensel kimdir?” Bu sorunun cevabı, yalnızca bir kişinin tanımını yapmaktan öte, onun zihinsel süreçleri ve sosyal etkileşimleri üzerinden insan doğasının farklı boyutlarını anlamamıza da yardımcı olur. — Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Zihinsel Süreçlerin Haritası Feyzullah Tahsin Bensel’i bilişsel psikoloji açısından ele aldığımızda, dikkat, bellek ve problem çözme becerileri ön plana çıkar. Zihinsel süreçleri incelemek, bir kişinin dünyayı nasıl algıladığını…
8 Yorum